5 Adımda Markalar İçin Yeni Normale Uyum

Gamze Nurluoğlu
3 min readJun 1, 2020

--

Tüm dünya için olağanüstü bir süreçten geçiyoruz ve çokça duyduğunuz belki de duymaktan sıkıldığınız bir süreç olan YENİ NORMALE geçiyoruz. Her şey değişiyor. Dünya, yaşam şekli, insanlar ve tabiki markalar. Bir şeyler artık eskisi gibi olmayacak biliyoruz ama nasıl olacak onu kestiremiyoruz.

Gidilecek yeni yollar var ve biz neler olacağını yolda göreceğiz. Ama ilk önce üzerimizdeki şaşkınlığı artık atıp uyum aşamasına geçmeliyiz. Peki nasıl uyum sağlayacağız?

İşte tam bu noktada markalarınız için 5 adımlık yeni normale uyum süreci yazısıyla geldim. Bu sadece üzerinizdeki şaşkınlığı atmanız için bir başlangıç.

Devamını hep birlikte yolda göreceğiz.

Hazırsanız başlayalım. Şöyle;

  1. Kurumsal kültürünüze önem verin!

Kurumsal kültür hep önemliydi. Ama yeni normalde artık eskisinden de önemli.

Son yıllarda yöneticiler için düşünce liderliğini konuştuk ve konumlandırma yaptık. Artık bu yöneticiler; özgünlük, açıklık ve hatta yeri geldiğinde kırılganlıkları ile beraber şirketlerin kültür liderleri olma yolunda ilerliyorlar.

Kendi çalışanlarının güvenliğine odaklanıp; müşteri ve paydaşlarla daha net ve açık konuşmaya davet ediliyorlar.

Bugün artık siz ve liderlik ekibiniz; şirketinizin kültürel değerlerinin nasıl yaşandığını gösteren bilgi kaynağı olarak görülme fırsatına sahipsiniz. Şirketinizin bağlılığını müşterilerinize ve paydaşlarınıza nasıl iletebileceğinizi ve bununla birlikte ileride nasıl iletişim kurabileceğinizi düşünme zamanı.

2. Marka sözünüzü yeniden değerlendirin ve tutun!

Her marka bir söz verir. İyi zamanlarda bu sözleri tutmak kolaydır ama esas durum kriz zamanlarında belli olur. Bu dönemde markalar sözlerini tutma yolunda emin adımlarla ilerlemeliler. Gerekirse yeni döneme uygun olarak gözden geçirmeli ve vaad ettiklerini kriz dönemi olsa dahi gerçekleştirmeliler.

3. Müşterilerinizin size ihtiyacı var: İçerik üretin!

Susma değil konuşma zamanı; kendini anlatma, soruları cevaplama zamanı. Bu dönem içerik üretmeli ve ön plana çıkmalısınız. Kriz dönemleri her zaman sektörlerde bir lider arayışı olur. Siz ne kadar üretirseniz o kadar lider olma yolunda ilerlersiniz.

Korkmayın; sorun, cevaplar alın. Gerekirse olumsuz cevaplar alın ama müşteriniz ile etkileşimde kalmaya devam edin.

4. Durmayın; reklamlara devam edin!

En büyük ikilemdi; reklamlar duracak mı devam mı edecek?

Ön görüler ve araştırmalar reklamların devam etmesi yönünde. Tabi ki değişecek, evrilecek ama verileri takip ederek reklama devam edenler kazanacak. Eğer reklamlarınızı yaratıcı ve rakiplerinize göre akıllı bir medya stratejisiyle etkili bir şekilde yönetirseniz pazar payı kazanarak devam edeceksiniz. Olağanüstü zamanlarda fırsatı yakalayan markalar hala ayakta kalan markalardır denir hep :)

McGraw-Hill Research, 600 B2B şirketini analiz ettiğinde 1980'lerde resesyon boyunca reklamı sürdüren veya arttıranların hem durgunluk sırasında hem de sonraki üç yılda önemli ölçüde büyüdüğünü fark etti. Aslında, 1985 yılına kadar, agresif reklam veren şirketlerin satışları, diğerlerine göre % 275 artmıştı. Hala reklamı durdurmaya devam m?

5. Online etkinlikler düzenleyin!

Bu süreçte aslında bolca online etkinlik gördük ama daha çok kişi odaklıydı. Markalar biraz mesafeli yaklaştı ve henüz tam anlamıyla adapte olamadılar.

Aslında değer üretmek ve müşteriyle aradaki bağı koparmamak adına sanal etkinliklere özgü değer katmanın yollarını düşünmelisiniz. Örneğin, konuşmacılarla etkileşimli metin sohbetleri düzenleyebilir, dünyanın farklı yerlerinden iki panelist getirebilir ve sosyal medya üzerinden ağ oluşturmayı etkinleştirebilirsiniz. Neler yapmak istediğiniz size kalmış.

Şimdi yeni normalde karar sizin; şaşkınlıkla devam edip bir kenarda unutulmayı mı bekleyeceksiniz; yoksa üretip ben varıp deyip yola devam mı edeceksiniz?

Kaynaklar:

--

--

Gamze Nurluoğlu
Gamze Nurluoğlu

Written by Gamze Nurluoğlu

Digital Brand: Digital Marketing I Social Media I Advertising I Linkedin: gamzenurluoglu

No responses yet