Biz Varız; 8 Mart’ta 8 Kadından 8 Mesaj
Kendime en çok söylediğim sözü düşündüm bir an;
“Sen çok güçlüsün; başaracaksın. Başaramadığında sakın yenilmiş hissetme; yeniden başla!”
Sonra geriye dönüp düşündüm. Çocukluktan beri hayatım kendini kabul ettirme çabasıyla geçti. Bir hayat değil de sanki kendini var etmek ve topluma kabul ettirmek adına mücadeleydi benimki. Sonra herşeyi yoluna koyduğumda aynada; güçlü, başarılı ve güzel olduğunu düşündüğüm bir kadın vardı. Ama bu sefer de toplum bana dedi ki; biz güçlü kadın sevmeyiz. Oysa ben varım. Ben buradayım. O gün anladım; güçlü olmanın bir son değil aslında başlangıç olduğunu, hayatta esas olanın “var” olmak olduğunu.
Biz varız. Sokaktayız, işteyiz, hayatın tam içindeyiz. Birilerinin bize bahşettiği kadın şöyle, kadın böyle sıfatlarına ihtiyacımız yok ki; biz tek başımıza ayaktayız.
Her 8 Mart’ta “kadın” hakkında herkes konuşuyor. 1 yıl boyunca sadece 3. sayfa haberlerinde gördüğümüz kadın adı, bir anda baş tacı oluyor.
Sonra?
Sonra biz yine yalnız kalıyoruz. Yalnız değiliz. Biz kadınlar, birbirimize güç verdiğimiz, destek olduğumuz sürece yalnız değiliz.
Bugün hayatta bana ilham veren, çevresine ışık saçan 8 farklı kadının mesajını getirdim size. Sadece bugün değil; yalnız hissettiğiniz, güçsüz hissettiğiniz her an okuyup güç alın diye. Yanınızda size destek olan birileri olduğunu bilin diye. Hepsi iyi ki varlar!
Haydi o zaman başlayalım ve bize seslenen bu kadınların, seslerine kulak verelim:
Hayattaki mottom: Gülmenin en iyi kalori yakan şey olduğuna inanıyorum. Her şey ters gider gibi görünürken güçlü olmaya inanıyorum. Mutlu kadınların en güzel kadınlar olduklarına inanıyorum 😊
Bence güçsüz kadınlar olduğu için güçlü kadınlar var. Ben hiç güçlü erkek görmedim. Bu onların güçsüz olduklarından kaynaklanmıyor tabi. Toplum tüm erkekleri güçlü olmaya zorluyor, bazı kadınları da baskılıyor. Baskılayamadıkları kadınlara da güçlü kadın diyorlar. Ama aslında normal olan veya olması gereken bu değil.
Bence güçlü kadın;
Erkek egemenliği olan şu dünyanın klişe kurallarına hiçbir zaman boyun eğmeyen,
İster iş hayatında olsun isterse özel hayatta, kendilerine yapılan haksızlık karşısında sesini çıkaran ve hakkını aramaktan çekinmeyen,
Sırf mecbur olduğu için birşey yapmayan,
Mesela “Yaşın geldi geçiyor, artık çocuk doğur” gibi laflara maruz kaldığı için anne olmaya kalkışmayan,
Toplum “kadın kısmı bunu yapamaz” dediği için hayallerinden vazgeçmeyen,
Sürekli şikayet etmeyen ve kafasına koyduğu herşeyi yapan,
Kendi ekonomik özgürlüğü olan, bir başkasının boyunduruğu altına girmeyen, kendi parasıyla geçimini sağlayabilen,
Gücünü koruyabilmek için kendine vakit ayıran,
Gerekirse sil baştan başlayan, herşey ters gittiğinde karalar bağlamayan,
Samimi olan ama taviz vermeyen,
Kendi kurallarından vazgeçmeyen,
Herşeyden önce kendinisi seven ve asla aynaya küsmeyen kadın,
GÜÇLÜ KADINDIR!
Ömrüm boyunca çok övgüler aldım, çok yerildim, çokça umutlar vaat edildi, kandırıldım, engellendim. Bunca şeye nasıl mı katlandım?
Kendi yoluma, olacağım kişiye ve geleceğime kayıtsız şartsız inanarak! Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey varsa asla kişilerle, şartlarla, olaylarla ilgilenme. Tembellikten kurtul!
Gelecekteki “kendinin” hayalini kur ve ona öyle bir inan ki yürüdüğün yolda ışıltın sana da başkalarına da ilham olsun.
Not: Sevgili Görkem’in size bir mesajı daha var: Bu Bir “İnsan”ın Hikayesidir
Ben bu satırlarda genç kadınlara seslenmek istiyorum. Sanırım artık tavsiye verecek kadar yaş aldım.
Peki, neler diyorum?
Kadın kadını kıskanmasın, çelme takmasın. Onda var bende niye yok diye hayıflanmasın. Aşağılandığı yerde durmasın. Ayakkabı ve çanta koleksiyonunun hayat kurtarmayacağını anlasın. Erkeğin boyunduruğu altında kalmasın. Hayatını çocuklar dahil kimseye adamasın. Saçlarını kimselere süpürge yapmasın. İki kişilik yalnızlığa kocası var desinler diye katlanmasın. Millet ne der diye düşünüp elalem hapishanesinde yaşamasın. Aşkın yaşı var sanmasın. Kafasında kurmasın, içine atıp susmasın. Hayal kurmaktan korkmasın. Bende şans yok lafını diline dolamasın. Hayatı kendini mutsuz edecek kadar çok sorgulamasın. Kaba kuvvete ve sözlü şiddete duyarsız kalmasın. Bir daha olmaz sanmasın. “Bu yastan sonra” deyip gelecek planlarını yakmasın. Baş örtüsüne de dekoltesine de kimseyi karıştırmasın. Kahkahasına ve ses tonuna başkalarınca ayar yaptırtmasın. Bedenine sürekli kusur bulmasın. Hayatındaki adama analık yapmasın. Olmadığı biri gibi davranmasın. Bayan mükemmel olmaya çalışıp kendini yormasın. Ceo olmak erkeğin hakkı sanmasın. Cinsiyet ayrımına katlanmasın ve en önemlisi; her yere ve herkese yetişip kendine geç kalmasın.
8 Mart bilimum perakendecinin daha fazla satış yapabilmesi için “özel indirim” yapacakları gün değildir, çalıştığımız şirketin bugüne özel “cilt bakımı, doğru duruş ve postür, boy/kilo endeksi ölçümü, iş yerinde dış görünüş eğitimi, kozmetik hediye çeki” vb. hediye edeceği gün değildir, bir kısım erkeğin “kadınlar çiçektir, baştacıdır, anamızdır bacımızdır, Atatürk’e teşekkür” mesajları vereceği gün değildir.
8 Mart dünyanın her yerinde evde, okulda, tarlada, fabrikada, plazada, parlementoda, sporda, sokaklarda, cephelerde dişiyle tırnağıyla mücadele eden, kendi gücünün farkında olan tüm emekçi kadınlarındır.
“Dünya yerinden oynar; kadınlar özgür olsa.”
Bir kadın olarak bizi güçlü kılan en önemli yetkinliklerimizden biri; aynı anda birçok işi yapabilmek. Örneğin toplantıdayken aynı anda evdeki çocuğun yemeğini organize etmek, yine aynı anda bir dostuna mesaj atmak, çıkacağın tatili planlayıp bilet almak gibi. Hepsini hakkını vererek yapabiliyoruz. Bu nedenle kitap okumaya ya da kendimi geliştirmeye zamanım yok bahaneleri biz kadınlara yakışmıyor.
Güçlü bir hikayemiz olmasını istiyorsak kendimizi geliştirmeye mecburuz. Çünkü ancak o zaman hikayemizin kahramanı olabiliriz.
Engeller sadece senin zihninde… İstediğin zaman başaramayacağın hiçbir şeyin olmadığını biliyorsun. Hayat kimi zaman bize bir kadın olarak çok fazla sorumluluk yüklüyor. Bu sorumlulukların altından kalkacak ve hayallerin için harekete geçecek güç senin elinde. Tüm engellere rağmen zoru başarmanın mutluluğu paha biçilemez inan bana.
Kolay olanı herkes yapar! Sen zor olanı başar!
Ben anneyim, ben eşim, ben çalışanım, ben girişimciyim…Ben HER ŞEY’İM! Üretiyorum, hayallerime koşuyorum ve başaracağım de!
HAYDİ!
Harekete geç ve neler yapabileceğini göster onlara! Ben varım de! Varlığını ve gücünü göster onlara! Her şeyden önemlisi kendini sev ve potansiyeline güven. Unutma iyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir ve ben bir kadından daha fazla sabrı ve gücü olan bir varlık tanımıyorum bu dünyada!
Yaşamın özü, umutlu olmak, çalışmak, bir şeyler üretmek, sorunları çözmek, pes etmeyip mücadele etmek, birbirimizi sevmek, zorda olana yardım etmek, merhametli olmak değil mi? Ben tüm bunları çevremdeki güçlü kadınları gözlemleyerek öğrendim.
Bugün çalışma arkadaşlarınıza, ailenizdeki kadınlara, eşinize, sevgilinize, arkadaşlarınıza bir kez daha dikkatlice bakın. Hayatın özünü siz de göreceksiniz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!
Öncelikle tek dileğim, böyle günlerin kutlanmasının bir an evvel anlamsız hale gelmesi. Bizlerin emek ve çabalarıyla bunu en kısa sürede sağlamak mümkün. Evde iş birliği, işte güç birliği yaparak kadın-erkek elimizi taşın altına koyarak bir şeyleri değiştirebiliriz. Annenin doğum izni 4 ay. Babanın doğum izni 3 gün. Kadınlar evlilik tazminatı alabiliyor, erkekler alamıyor. Çağımıza uygun olmayan ve pozitif ayrımcılıkmış gibi görünse de sistemi besleyen alışkanlıklar, tek tek ele alınıp düzeltilmeli. Biz bile benzer bir hatanın ucundan döndük. Stradesco’da annelere pozitif ayrımcılık yapacağız dedik. Sonra hemen bunu değiştirdik ve anne-babalara pozitif ayrımcılık yapılacak dedik. Ajansımızda, evinde çocuk bakan ya da çocuğunu alıp ofise gelmek isteyen anne veya baba fark etmeksizin herkese öncelik tanıyoruz. Böylece o babanın eşine de kendi işinde böyle bir imkan yoksa destek vermiş oluyoruz. Kadın güçlüdür, pratik ve iyi bir zaman planlayıcısıdır. Olaylara farklı bir bakış açısı getirir. Bu nedenle medeniyet seviyemizin daha da ileri taşınması için kadın, hayatın içerisinde ve söz sahibi olmalıdır. Bu sağlandıktan sonra refah ve mutluluk seviyesi çok yüksek bir noktaya erişeceğimize inanıyorum.
8 harika kadının sesini duydunuz değil mi?
Onlara ne kadar teşekkür etsem az. Yanımızda oldular, mesajlarını bizimle paylaştılar. Her birinin adına Linkedln profillerini de ekledim tıkladığınızda direkt ulaşın diye.
Sadece bu mesajlar ile kalmasın, onlarla bağ kurun ve her gün seslerini duyup kadınlar adına ürettikleri değerli takip edebilin istiyorum. Çünkü onları tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum bir yandan da.
Unutmayın;
biz bir oldukça, birbirimize değer verdikçe, gücümüzü paylaştıkça varız!
Sadece 8 Mart’ta değil; her gün iyi ki varız!
