Dijital Sağlık İletişiminde 5 Temel Nokta
Dijital dünyaya tüm sektörlerin ayak uydurması ile birlikte sağlık sektörü de bu yeni dünyaya ayak uydurdu ve dijital sağlık iletişimi kavramı hayatımıza girdi.
Her sektör için kolaylıklarının yanında, dijital dünyanın belli başlı zorlukları olsa da sağlık sektöründe regülasyonlardan yani Sağlık Bakanlığı’nın koyduğu sınırlardan dolayı işler biraz daha zor. Aslında zor demek de doğru değil ama biraz daha kuralına göre oynanmalı ve her zaman tetikte kalınmalı.
Bazen ilaç firmaları, sağlık kuruluşları, sağlık profesyonelleri özellikle sosyal medya kullanımında ve bütünüyle dijital projelerde tereddüte düşebiliyor ya da çekingen kalabiliyor. Bunun tam tersinde de aman birşey olmaz deyip regülasyonları delici çok riskli davranışlarda da bulunabiliyorlar.
O yüzden ben bu yazımda size dijital sağlık iletişiminde dikkat etmeniz gereken 5 temel noktayı hatırlatmaya geldim. Bunu bir başlangıç yazısı olarak düşünebilirsiniz aslında. İlerleyen süreçlerde bu konuyla ilgili yazmaya devam edeceğim. Ama her zaman söylerim önce temelden bahsetmek gerekir. “Sağlıklı” bir sağlık iletişiminde temeli bu 5 nokta.
Eğer bir sağlık kurumu yöneticisiyseniz veya sağlık alanında bir marka yöneten-yönetmek isteyen bir sosyal medya ekibiyseniz bu temel noktaları gözden geçirmelisiniz.
Haydi başlayalım :)
1: Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği yönetmeliklerini bilmek zorundasınız!
Bundan daha temel bir başlangıç noktası olamazdı :) Evet yönetmeliği bilmek zorundasınız. İlaç şirketi, hastane, doktor, tıbbi cihazlar, kozmetik, vitamin grubu. Hepsinin kendine özel bir yönetmeliği var. Yasak zaten deyip geçemezsiniz. Bu yönetmeliklerde serbest alanlar da var kesinlikle kırmızı çizgi ile çizilmiş yasak alanlar da.
Önce kendi kategorisinizi belirleyip yönetmeliğe hakim olmalı ve dijital stratejinizi ona göre oluşturmalısınız. Yönetmelikte her maddenin bir güvenli alanı var unutmayın. O yüzden üzerine düşünüp, değerlendirdikçe doğru stratejiyi oluşturabilirsiniz.
Bir de eğer bir dijital pazarlama yöneticisiyseniz, yönetmeliğe hakim olursanız karşınızdaki markayı o denli ikna edebilir ve aklındaki soruları cevaplayabilirsiniz. Sağlık tarafındaki marka yöneticileri, ürün müdürleri öncelik olarak sizden uçuk kaçık fikirler değil güvenli ve uygulanabilir fikirler beklerler. Yaratıcı kısmı, güvenlikten sonra gelir. O yüzden önce fikrinizin güvenli sınırlarda olduğuna emin olmalı, sonra yaratıcı kısmını geliştirmelisiniz.
2: Çok sıkı bir moderasyon yapmak zorundasınız!
Sosyal medya hesaplarında moderasyonun önemini hepimiz biliyoruz. Bunun için özel ekipler var hatta. Ama sağlık kısmında işler biraz daha riskli ve önemli çünkü işin içine farmakovijilans giriyor.
(Farmakovijilans nedir? Advers etkilerin ve beşeri tıbbi ürünlere bağlı diğer muhtemel sorunların saptanması, değerlendirilmesi, tanımlanması ve önlenmesi ile ilgili bilimsel çalışmaları kapsar.)
Sizin hesaplarınıza gelen ilaç yan etkilerini, etkisizlik bildirimlerini 24 saat içerisinde ilgili birimlere bildirmeniz gerekli. Ayrıca hesaplarınızda herkesin görebileceği açık yorumlarda hiçbir şekilde ilaç adı geçmemeli ve ilaç etkilerine dair yorum bulunmamalı. Burada temel soru şu oluyor; ben ilaç adı kullanmıyorum zaten. Başkasının yorumu beni ilgilendirir mi? Evet. Siz hesap olarak içeriklerinizde ilaç adı kullanmayabilirsiniz ama başkasının yaptığı yorumdan da sorumlusunuz.
Bu yüzden moderasyon konusunda tabir yerindeyse çevik olmalı ve bu bir ilaç firması ise farmakovijilans departmanları ile sıkı iletişimde olmalısınız.
Bir diğer noktası ise etkileşimli içeriklerdeki yorumlar. Etkileşim ve yorum almak genel hedefimiz ama bu yorumları detaylıca takip etmeli ve kişilerin birbirine tedavi yöntemi önermeye başladığı noktada yorumu gizleyerek veya kaldırarak müdahale etmelisiniz. Sağlık sayfaları, direkt olarak herhangi bir tedaviye yönlendiremez ve yorumları da dahil bu bilgileri açık olarak sunamaz.
3: Dijital dinleme hizmetine sahip olmalısınız!
Sağlık alanında bir marka ile toplantı yaptığımda veya proje sunduğumda ilk bahsettiğim şey bu. Dijital dinleme hizmetiyle, tüm dijital dünyada web sitelerinde, bloglarda, sözlüklerde, herkese açık sosyal medya iletilerinde hakkınızda konuşulan her şeyi anlık olarak raporlayabilirsiniz.
Bu ne demek? Biri sizin şirketiniz veya ürününüz hakkında olumlu veya olumsuz birşey söylediğinde anlık raporlar ile bu size ulaşacak ve yayılımını sağlamadan harekete geçip müdahale edebileceksiniz. Kriz yönetimi planlarınız için bu maddeyi es geçmemelisiniz.
Ayrıca dijital dinlemeyi sadece kriz önleyici olarak değil, kim hakkınızda ne konuşuyor, yansımalarınız nasıl, rakipler ile karşılaştırmalar yapılıyor mu gibi verileri de takip etmek için kullanıyoruz. Ortaya çıkan her veri, stratejileriniz için birer kaynak. Bunları doğru yorumladığınızda, doğru adımları atmanızı sağlıyorlar.
Bu hizmeti ne kadar süre almalıyım? Bu hizmet alındığında genellikle ilk 1–2 ay olumsuz birşey çıkmadığında nasılsa birşey çıkmıyor deyip sonlandırılmak isteniyor ve hata burada yapılıyor. Bu düzenli olarak almanız gereken bir hizmet. Belki 9 ay boyunca hiçbir şey çıkmayacak ama sonrasında çıkan bir içerik her şeyi etkileyecek. O yüzden lütfen bu hizmeti markalarınız için düzenli olarak alın. Bu arada sadece sağlık alanında da değil tüm markalar için bu geçerli. Bütçelerinize lütfen bu hizmeti ekleyin.
4: Sadece Sağlık Bakanlığı’nı referans alın!
Kadınlar Kulübü’nde her şey hakkında içerik var biliyorum, bloglarda da öyle ama kullanamazsınız, kullanmamalısınız. Hatta özel sağlık kuruluşlarına, doktorların kendi web sitelerine ait içerikleri kullanırken dahi tedbirli olmalısınız.
Sağlık hakkında birşey söylüyorsanız; bunu Sağlık Bakanlığı’na bağlı kaynaklardan referanslandırmanız lazım. Çünkü insan sağlığı hakkında konuşuyorsunuz ve verdiğiniz her bilgi bir yerlerde birilerinin hayatını etkileyecek.
Bu noktada mesela ben önce iletişimini yaptığım yer bir ilaç firması veya hastane ise onlara sorarım; sizin medikal bir kaynağınız var mı? Eğer var ise onu kullanırım ki kendi iç medikal onaylarından daha hızlı geçsin. Eğer kaynakları yoksa veya o içerik hakkında yeterli değilse Sağlık Bakanlığı kaynaklarını tararım.
Yazmak istediğiniz içerik Sağlık Bakanlığı kaynaklarında yoksa ne yapmalısınız? Bu soruyu kendi ekibimden de çok duymuşumdur. Gamze bu konu hakkında içerik yazacağım ama kaynak yok. Cevap hep aynı; o zaman kaynak bulacak şekilde içerik üretebiliriz :)
İçerik üretmek böyle birşey aslında. Aklınızda bir konuyu belirleyip sadece onun peşinden koşmak sizi sınırlandırabilir hele ki konu sağlıksa. Kaynaklara göre içeriğinizi şekillendirebilir veya referans gerektirmeyecek şekilde farkındalık içeriği oluşturabilirsiniz.
5: İçerik oluştururken iletişim dilinizde kesinlik ve olumsuzluk yer almamalı!
En önemli kısmı bu aslında. İlerleyen süreçlerde Dijital Sağlık İletişimi’nde içerik oluşturmaktan ayrıca bahsedeceğim ama temel nokta şöyle;
Kesin ifadeler kullanmamalısınız!
Bu şu demek; iyi gelir değil de iyi gelebilir, tedavi edilir değil tedavi edilebilir. İfadenizde her zaman bir ihtimal hissini bırakmalısınız. Kesin ve net bilgiler birer risk oluşturabileceği gibi bu kesin ifadeleri dayandırabileceğiniz bir referans da bulamazsınız her zaman ya da referansta yer alan cümlede “iyi gelebilir” diyorsa siz onu aynı anlam diye iyi gelir olarak çeviremezsiniz.
Olumsuz ifadelere yer vermemelisiniz!
Bu şu demek; bunu yaparsan hasta olursun değil bunu yaparsan iyi gelebilir, bunu yaparsan kanser olursun değil bunu yaparsan kanserden korunabilirsin.
İnsanlara kanser olacağını söylemeniz veya iyileşemeyeceğini söylemeniz fayda getirmeyecek. Ama olumlu yanını verip bir fayda oraya koyduğunuzda aranızdaki bağı güçlendirebileceksiniz.
Sağlık iletişimi genel olarak fayda, farkındalık ve bağ kurma üzerine kurulu zaten. Bir ilacın, bir hastanenin ya da salt olarak bir doktorun reklamını yapmak değil. Fayda, farkındalık ve bağ kurma temelinde ilerlediğinizde dolaylı olarak reklamınızı zaten yapmış oluyorsunuz.
Bonus: Bu madde en çok hastane ve doktor iletişim için geçerli aslında. Hayır hasta fotoğrafı kullanamazsınız, hayır hastanız yazılı onay verse dahi hayır before-after kullanamazsınız, hayır canlı yayında halka açık platformlarda kanların aktığı bir ameliyat yayını yapamazsınız. Bu noktalar aslında çok net ama yine de yapanları göreceksiniz ama siz yapmayın. Rakibim yapıyor ben de yapayım demek sizi etikten bir adım uzaklaştırırken, Sağlık Bakanlığı tarafında cezalara 10 adım yaklaştırabilir :)
Dijital Sağlık İletişimi konusunda söylenecek o kadar çok şey var ki ama bence başlangıç için tam kararında bir yazı oldu :)
Ben hep aynı soruyu alıyorum mesela; nasıl yani siz şimdi ilaç reklamı yapabiliyor musunuz? Eee yasak değil mi? Yasak :)
Yasakları çok iyi bilirseniz, stratejinizi bu yasaklar çerçevesinde oluşturursanız ve doğru kitleye, doğru mesaj ile ulaşırsanız her şeyin reklamını ve iletişimini yapabilirsiniz diyorum ben de. Yeter ki yol haritanız iyi çizilmiş olsun.
Önümüzdeki günlerde yol haritalarından da bol bol bahsederiz. Bu konu ilginizi çekiyorsa takipte kalın; merak ettiğiniz şundan da bahset dediğiniz bir nokta varsa da bana yazın lütfen :)
İçeriği Linkedln’de okumak ve bağlantılarınız ile paylaşmak isterseniz buraya tıklamanız yeterli :)