Linkedin Bültenlerini 3 Adımda Etkili Kullanın
“Sadece 20 Dakikada Gündem” dendiğinde artık pek çok kişi biliyor ki bu Türkiye’nin ilk olarak yayımlanan Linkedin bülteni 😊
Linkedin bültenlere başlayalı tam 1 yıl olmuş. O kadar hızlı geçmiş ki süre hatırlatma gelince fark ettik biz de. Bu aslında sadece bizim için bir yıl dönümü değil; Linkedin için de bir yıldönümü. Çünkü Linkedin, bundan tam 1 yıl önce bülten özelliğini aktif etti ve Türkiye’de de pilot kullanıcı olarak ilk benim profilimde kullanıma sundu.
1 yıldır her hafta cuma günleri bülten paylaşıyoruz, bazen de önemli gelişmeler olunca ara bültenler yayımlıyoruz. Önce teşekkür ile başlayalım; tam 1 yılı aşkın süredir bizi okuduğunuz için, katkı sunduğunuz için ve merakla her cuma bülteni beklediğiniz için teşekkür ederiz! Eğer bu kadar zamandır bir hafta bile ara vermeden devam ettiysek sizlerin sayesinde.
Şimdi ise Linkedin bültenle ilgili size bir haberim var; bülten, artık yaygın olarak kişi profillerine gelmeye başladı. Eğer profilinizde Creator Mode/İçerik Oluşturucu Modu açık ise doğrudan bültenleri kullanmaya başlayabilirsiniz.
Linkedin bülteni abonelik sistemi ile çalışıyor. Bültene abone kişilere paylaşım yaptığınızda hem Linkedin içinden bildirim hem de mail gidiyor. İşte tam da bu yüzden bu bültenlerin okunma oranı oldukça yüksek. Ama tabii daha çok kişiye ulaşmak, abone sayısını arttırmak için bazı noktalara dikkat etmeniz lazım.
Hadi o zaman gelin 3 kritik noktaya beraber bakalım;
Yayımlama Sıklığınızı Belirleyin
“Bülten” adını almış olmasının pek tabii bir amacı var; düzenli bir paylaşım akışı oluşturmak. Eğer bülten özelliğini kullanacaksanız mutlaka belirli bir sıklıkla paylaşım yapmalısınız. Bu sizin için belki ayda bir, başkası için haftada bir olabilir. Önemli olan; belirli bir periyotta planlıyor olmak. Aksi halde Linkedin zaten post paylaşım ve makale alanıyla istediğiniz an içerik üretmenize imkan tanıyor. Yayınlama sıklığını takiben dikkate almanız gereken diğer bir nokta ise paylaşım saati. Linkedin bülten yukarıda bahsettiğim gibi abonelik sistemi üzerine çalışıyor. Bülten abonelerinize şu mesajı vermelisiniz; “ben X saatte bu bülteni her koşulda yayımlayacağım.” Bu neye yarayacak derseniz; hem bülteniniz için sadık abonelerin olmasını hem de Linkedin tarafından etkili bir bülten kullanıcısı olarak değerlendirilmenizi sağlayacak.
Konsept Oluşturun
Linkedin, bültene bir isim atamanızı istiyor. Bu da demek oluyor ki bu bültenin bir teması var. Tabii her bültende farklı isim kullanmanız da mümkün; ancak o zaman bu bültenin bir konsepti olmaz ve ürettiğiniz her bülten birbirinden bağımsız içeriklere dönüşür. Öncelikle hangi alanda, hangi konularda içerik üretmek istediğinize karar verin ve bu alanlarda bir konsept dahilinde belirlediğiniz sıklıkla içerik üretimi yapacak kadar malzemeniz var mı? Yani sürdürülebilir bir konsept yaratabilecek misiniz buna dikkat edin. Tüm bunları analiz ettikten sonra bülteninizin uzun vadede markalaşmasını sağlamak için bir isim atayın.
Bülten Araçlarını Kullanın
Linkedin bülten, pek çok özellik barındırıyor. Görsel ve video ekleme, link verme, slayt linki paylaşma gibi pek çok seçeneğiniz var. Linkedin, bu araçları kullanmanızı istiyor. Eklediğiniz yazılara konuyla ilgili olarak görsel ve video ekleyerek ya da yönlendirme yapacağınız zaman slayt ya da farklı bir link ekleyerek bülteninizi zenginleştirebilirsiniz. Bu hem içeriğin daha okunabilir, dikkat çekici olmasını sağlayacak hem de Linkedin tarafından değerli bulunacaktır.
Linkedin bülteni en temel adımlarıyla paylaştım sizinle, bundan sonrasında top sizde!
Etkili bir içerik oluşturucu olmak, kişisel markanızı güçlendirmek istiyorsanız 2022’de mutlaka Linkedin bültenini iletişim planlarınıza dahil edin, daha çok kişiye ulaşın :)
Not: Eğer bizim bültenimize henüz abone olmadıysanız daha fazla şey kaçırmamak için hemen abone olun derim :)
İçeriği Linkedin’de okumak ve bağlantılarınız ile paylaşmak isterseniz buraya tıklamanız yeterli :)