Çalışanların Linkedln’de Aktif Olması Şirketleri İçin Risk mi?
“Linkedln’de çok aktifsin iş aramaya mı başladın sen?”
Bu cümleyi bir kaç ay önce bir arkadaşımıza yöneticisi söylemişti. O zaman üzerine düşünmeye başlamıştım. Çalışanların her aktivitesi aslında bir şirket temsili de getirirken şirketler dışarıdan durumu bu kadar basit ve tehlikeli olarak mı görüyor diye. Geçen haftada bugün bahsedeceğimiz yazıyı görünce biraz üzerine konuşabiliriz dedim :)
Colleen McKenna Linkedln üzerine CEO’lar ile bir görüşme yapmış ve ortaya çıkan tabloda Linkedln hakkında endişeli olduklarını görmüş. Bunun temeli şöyle; bir çalışanının Linkedln’de aktif oluşu temelde 2 ağı besler; bir tanesi kişisel markalaması bir diğeri şirket pazarlaması.
Kişiler Linkedln kullanırken ve mesleklerinde kendilerini konumlandırırken eğer şirketleri ile aralarındaki bağ güçlü ise faaliyetlerini şirketleri de destekleyecek şekilde yürütürler. Aslında bu Linkedln’e özel birşey de değil. Şirket temsiliyeti her platformda yapılabilir.
Bunun bir diğer yüzü de şu; kişinin şirketi ile arasındaki bağ güçlü değilse, yeni bir kariyer fırsatı arasın ya da aramasın şirket adının geçici olduğunu düşünür ve faaliyetlerini kişisel markalamasını üzerinden yürütür.
İşte yöneticilerdeki korku da bu noktada başlıyor. Yıldız ve yetenekli çalışanlarını kaybetme riski doğuyor ve onlar şirketlerin gözlerin önünde Linkedln’de bir yıldızları ellerinin arasında kayıp gidiyor.
Başa dönelim; bir çalışan Linkedln kullanıyor diye işten ayrılır mı?
Tek başına bir sebep olarak hayır.
Colleen McKenna diyor ki Google’da insanlar neden işlerinden ayrılır diye aradığımda ilk sayfada sebep olarak Linkedln’i göremedim. Doğru bir tespit :)
Bu noktada Linkedln’i bir sebep olarak değil; bir araç olarak görebiliriz.
Şirketler; çalışan sadakati oluşturmuyorsa, çalışanlarının yeteneklerini destekleyip eğitim anlamında onları geliştirmiyorsa, yeni fırsatlar sunmuyorlarsa yetenekli ve parlak çalışanlarını ellerinde tutmaları zor. Linkedln bu faaliyetlerin görünür yüzü sadece. Çalışanınız Linkedln’de aktif olmasa dahi bu onun sizi terk etmeyeceğini göstermiyor ki. Linkedln’de sadece siz sürece tanık oluyorsunuz.
Peki çözüm ne?
Çalışanınızı Linkedln’de çok aktif ve etkili görüyorsanız, Linkedln kullanımından endişe duymak yerine Linkedln’de aranızdaki çalışan-şirket ağını geliştirmeye çalışmalısınız.
Şirket olarak Linkedln’de çalışanlarınız ile yapabileceğiniz ve gün sonunda size hem marka bilinirliği hem de farklı pazarlarda satış getiren çalışmalar varken uzak durmak, temkinli yaklaşmak sadece zaman kaybı yaratacaktır.
Hem unutmayın; eğer şirketinize yeni yetenekli çalışanlar çekmek istiyorsanız, birer temsilciniz olan mevcut çalışanlarınız ve faaliyetleri en büyük destekçiniz olacaktır.
O yüzden madde madde toparlarsak;
- çalışanlarınıza güvenin ve aranızdaki sadakati oluşturun.
- yeteneklerini geliştirmelerine fırsat verin.
Bu konuda 2019: Şirketler İçin Yetenek Geliştirme Yılı! yazıma göz atabilirsiniz.
- çalışanlarının, aslında birer şirket influencerı olduğunu unutmayın!
Hep şirketlere seslendik ve çalışanlar :)
Acaba Linkedln’de aktif olsam yöneticim, şirketim yanlış anlar mı?
Bugün hepimiz birer mesleğin temsilcileriyiz ve Linkedln kullanırken kendi yeteneklerimizi, kendi deneyimlerimizi ön plana çıkarıyoruz. Siz kendinizi doğru konumlandırdığınızda, özel birşey yapmasanız bile temelde şirketinizi de destekliyorsunuz zaten çünkü gün sonunda her aktivitenizin ardından şirket adınızı görüyor insanlar. Nasıl ki kötü temsil sorun ve kriz getiriyorsa, iyi temsil de gün sonunda başarı getirir :)
Yazının ilhamı: